İK hızlı ve derin bir değişim geçiriyor. Destek işlevi olarak faaliyet gösteren İK’dan şimdi hem kendi içinde hem de şirket genelinde değişime liderlik etmesi bekleniyor.
Bu değişikliğin üç alanda gerçekleştiğini görüyoruz:
1-Dijital işgücü
Şirketler yeni yönetim uygulamalarını (“dijital DNA” olarak adlandırdığımız), inovasyon ve paylaşım kültürünü ve yeni bir ağ tabanlı organizasyonu kolaylaştıran bir dizi yetenek uygulamasını nasıl yönlendirebilir?
2-Dijital iş yeri
Kuruluşlar üretkenliği sağlayan bir çalışma ortamı nasıl tasarlayabilir? Modern iletişim araçlarını (örneğin Facebook, Slack, Workplace, Microsoft Teams ve diğerleri) kullanıyor, bu uygulamalar elde tutmayı arttırır mı veya çalışanların amaç duygusunu teşvik eder mi?
3-Dijital İK
Şirketler İK işlevini dijital araçlar ve uygulamalar kullanarak çözümler sunmak ve sürekli olarak denemek ve inovasyon yapmak için kendini nasıl değiştirebilir? İK liderleri, sadece “dijital” değil, organizasyonun “dijital” olmaya yönlendirilmesinde daha büyük bir rol üstlenmeye zorlandıklarından, bu değişim hızla gerçekleşiyor.
Bu yıl yapılan ankete katılan şirketlerin yüzde elli altısı, dijital ve mobil araçlardan yararlanmak için İK programlarını yeniden tasarlıyor. Şirketlerin yüzde elli biri şu anda dijital iş modelleri için kuruluşlarını yeniden tasarlama sürecinde. Ankete katılan İK ekiplerinin yüzde otuz üçü İK çözümleri sunmak için bir çeşit yapay zeka (YZ) teknolojisi kullanıyor ve yüzde 41’i İK hizmetleri sunmak için aktif olarak mobil uygulamalar geliştiriyor.